Stratejik Madenlerde Yeni Ufuklar Açıldı.

Maden mühendisliği bölümü tarafından düzenlenen “Bilim Seminerleri - I” etkinliği düzenlendi. Bu bilim seminerlerinin belirli aralıklarla düzenli bir şekilde devam etmesi planlanmaktadır. Bu kapsamda yapılan ilk etkinlik madencilik ve enerji alanlarında çalışan araştırmacıları, lisans, lisansüstü öğrencilerini bir araya getirmiştir. Etkinlikte, Gümüşhane Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Turan Uysal ile Dr. Öğr. Üyesi Cavit Kumaş’ın sunduğu çalışmalar, nadir toprak elementleri (NTE) üzerine stratejik öneme sahip güncel yaklaşımları gözler önüne serdi.

Nadir Toprak Elementleri: Geleceğin Stratejik Hammaddesi

Doç. Dr. Uysal, “Killerden Nadir Toprak Elementi (NTE) Kazanımı Süreci ve Güncel Değerlendirmeler” başlıklı sunumunda, NTE’lerin özellikle yenilenebilir enerji sistemleri (rüzgâr türbinleri, güneş panelleri), elektrikli araç motorları, savunma sanayi, iletişim teknolojileri ve uzay endüstrisi gibi stratejik sektörlerde vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Nd, Pr, Dy ve Tb gibi elementlerin artan talebi karşısında mevcut tedarik zincirlerinin yetersiz kalabileceğine dikkat çeken Uysal, özellikle Neodimyum bazlı NdFeB mıknatıslarının kalıcı mıknatıs üretiminde sağladığı üstün performansları anlattı. Sunulan çalışma, TÜBİTAK Kariyer projesi ve Gümüşhane Üniversitesi Madencilik İhtisas Destek Programı tarafından desteklenmektedir. Projenin yürütücülüğü, Gümüşhane Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Turan UYSAL sürdürmekte olup, İnönü Üniversitesi ve Munzur Üniversitesinden araştırmacılardan oluşan geniş bir akademik kadro ile çalışılmaktadır.

Etkinlikte dikkat çeken bir diğer sunum ise Maden Mühendisliği Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Cavit Kumaş’a ait. Kumaş, atık olarak görülen kırmızı çamurun nadir toprak elementleri için alternatif bir kaynak olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Çevre kirliliğine neden olan bu atığın, stratejik öneme sahip elementlerin sürdürülebilir temini için umut vadettiğini ifade etti. Dr. Kumaş doktora sonrası araştırmasını Endonezya’da gerçekleştirmiş olup yaptığı çalışmada, kırmızı çamurdan Skandiyum (Sc) elementinin kazanımına odaklanmıştır. Havacılık, yakıt hücreleri ve LED teknolojilerinde kullanılan bu element, Türkiye’de üretilmemekte olup yüksek maliyetlerle ithal edilmektedir. Türkiye’deki kırmızı çamur örneklerinin 101-120 ppm arasında Skandiyum içerdiği belirlenmiş, bu da bazı Avrupa ülkelerinden daha yüksek bir potansiyele sahip olduğu ifade edilmiştir. Böylece kırmızı çamurun çevresel yük olmaktan çıkıp stratejik bir kaynağa dönüşebileceği vurgulanmıştır.